İYİ Parti Sözcüsü Prof. Dr. Kürşad Zorlu,Basın Toplantısı Düzenledi.

İYİ Parti Genel Başkan Başdanışmanı ve Parti Sözcüsü Prof. Dr. Kürşad Zorlu, partimizin genel merkez binasında düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Bartın’da yaşanan maden faciasında ölü sayısının 42’ye yükseldiğini hatırlatan Zorlu, “Bilirkişi raporuna baktığımızda, göz göre göre gelen bir ihmal olduğu açıkça anlaşılmaktadır.” dedi.

Rapora göre havalandırmanın yetersiz olduğunu, metan drenajının yapılmadığını, tüm uyarılara rağmen iyileştirmelerin gerçekleştirilmediğini, denetim mekanizmasının da bu kapsamda işletilmediğini savunan Zorlu, “Bu konunun üzerinin kapatılmasına, örtülmesine, ileri bir tarihe saklanmasına izin vermeyeceğiz.” değerlendirmesini yaptı.

Zorlu şu ifadeleri kullandı:

“Bildiğiniz gibi ülkemizde istifa kavramı maalesef tozlu raflarda yerini almış, unutulmuş bir kavram. Oysaki yönetimin, siyasetin içerisinde aslında çok onurlu ve değerli bir davranıştır. Maalesef giderek artan bir şekilde bu uygulamanın tarihe gömüldüğünü görüyoruz. Sayın Bakan, affı istemediğine göre, orada öyle bir eğilim görmüyoruz, en azından bürokratlar bu işin başındaki insanlar, neredeyse suçu işçilerin üzerine atacaklar. Buradaki ifadeleri görseniz, çok enteresan şeyler var. Bu kabul edilebilir bir durum değil. Bir atasözü var. ‘Suçu gelin etmişler güvey olan çıkmamış.’ O kadar enteresan bir ülkeye dönüştük ki, böyle bir anlayışı kabul etmemiz mümkün değil. Bu kurumun da milletimizin huzurunda hesap verme hükümlülüğü vardır. Bu işin takipçisi olacağız. Şu ana kadar işçilerimizden 3’ünün dava dilekçesini almış bulunuyoruz. Davaya İYİ Parti olarak müdahil olacağız. İlk duruşmada 300 kadın avukat adliyede olacak. Bunun bilinmesini istiyoruz”

Öğretmenlik Meslek Kanunu

Öğretmenlik Meslek Kanunu’na değinen Zorlu, “Öğretmenlerimiz bu işi kabullenmediler, doğru bulmuyorlar. Bunu farklı platformlarda, sivil toplum kuruluşları ile bizzat sürecin içerisindeler. Mesele eğitimin kalitesini yükseltme noktasından çıktı, öğretmenler odasını ayrıştıracak, onların huzurunu bozacak bir noktaya gitti. Bu da gerçekten bu meseleye doğru yaklaşılmadığını konusunda bize bir izlenim sunuyor.” şeklinde konuştu.

Özellikle kariyer konusunda alınan kararın son derece hatalı olduğunu vurgulayan Zorlu, “Uzman, başöğretmen gibi kavramlar getiriliyor. Bu unvanları alan öğretmenlerimizde yetki farklılığı oluşmuyor. Bu unvan veriliyor ama öğretmenin sorumluluğunda bir farklılık oluşmuyor. Bunun dışında ortaya konulan sınav öğretmenlerimizin uzman veya başöğretmen olmasını sağlayıp sağlamam konusunda bize net bir fikir verecek bir sınav değil. Öğretmenlerin sınıftaki beceresi, hakimiyeti göz ardı edilerek oluşturulmuş bir sınav yöntemi. Biz bunun bu şekilde sürdürülebilirliğinin mümkün olmadığına inanıyoruz” değerlendirmesini yaptı.

İktidar olduklarında kanunu yeniden ele alacaklarını ekleyen Zorlu, tüm öğretmenlere net asgari ücretin yüzde 50’si kadar zam yapacaklarını ifade etti.

AYM’den iptal istemine ret

Anayasa Mahkemesi’nin, Milletvekili Seçim Kanunu’nun iptaline yönelik başvuruyu oy çokluğu ile reddettiğini hatırlatan Zorlu, “Neydi o? Cumhurbaşkanı’nın siyasi seçim yasaklarından muaf tutulmasını sağlayacak karardı. Bu karar başlı başına sorunlu bir karardır. Çünkü biz demokrasiye inanan bir parti olarak siyasi rekabetin, eşitlik ülkesinin burada bozulduğunu açıkça görüyoruz. Bu gitmekte olduğumuz demokrasi çıtamızın hakkında da bir fikir veriyor.” dedi.

Gerekçeli kararın AYM’nin sitesine eklenmediğine dikkat çeken Zorlu, “Milletimizin ve bizlerin bu gerekçeli kararı bilmeye hakkı vardır. Bu başvuru neden reddedilmiştir? Gerekçeli kararın AYM tarafından açıklanmasının da çok önemli olduğunu ifade etmek istiyorum” diye konuştu.

Türk Devletler Teşkilatı Zirvesi

11 Kasım’da Özbekistan’ın Semerkant şehrinde gerçekleşecek olan Türk Devletler Teşkilatı Zirvesi’ne değinen Zorlu, Genel Başkan Meral Akşener tarafından “Güçlü Türk Dünyası Güçlü Türkiye” başlığı ile 9 madde olarak kamuoyu ile paylaşılan ilkeleri hatırlattı.

Zorlu şunları ekledi:

“Özellikle şuraya dikkat çekmek istiyorum. Biz Orta-Asya’daki enerji kaynaklarıyla Kafkasları bizzat Azerbaycan’ı birleştirecek, Trans-Hazar koridorunu çok önemsiyoruz. Buradan bir tuzağa dikkat çekerek bir uyarıda bulunmak istiyorum. Rusya Devlet Başkanı Sayın Putin, “Türkiye’yi gaz üssü yapabiliriz” şeklinde bir açıklamada bulundu. Şunun altınız çizmek istiyoruz; esas olan yıllardır kaybedilen zamanı telafi etmek adına, Türk dünyasının enerji hattı haline gelebileceği, onun merkezi olabilme iddiasıdır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bu iddia üzerine kurulmalıdır. Dolayısıyla seslendirilen diğer projenin, bir yönüyle de Türk Dünyası’nın bu kadar bütünleşmekte olduğu bir dönemde bize vakit kaybı yaratacak, projelerimizi öteleyecek bir stratejinin ürünü olabileceğini de özellikle dikkat çekmek istiyoruz. Türk Dünyası’nın her alanda iş birliği çerçevesinde, dil ortaklığının çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bu zirvede Türk Devletler Teşkilatı’na katılmasını arzu ediyoruz. Bu konudaki kararların destekçisi oluruz. Bununla birlikte teşkilatın büyüme eğilimini de ortak ve yakın dil çerçevesinde gerçekleştirilmesinin de bizi ayakta tutabilecek en önemli araç olduğunu ifade etmek istiyorum.”

Zorlu basın açıklaması ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.