İYİ Parti Eskişehir Milletvekili Arslan Kabukcuoğlu, Kapatılan Askeri Hastanelere İlişkin TBMM’de Düzenlediği Basın Toplantısında Konuştu.
İYİ Parti Eskişehir Milletvekili Arslan Kabukcuoğlu, “Askerî hastanelerin kapatılması bir FETÖ projesi veya en azından ona hizmettir. Zararın neresinden dönerseniz kârdır. Askerî hastanelerin tez elden açılması gerekir. Türk ordusunun sağlık sorunu çok ciddidir, bunun behemehâl çözülmesi gerekir.” dedi.
İYİ Parti Eskişehir Milletvekili Arslan Kabukcuoğlu, kapatılan askeri hastanelere ilişkin TBMM’de düzenlediği basın toplantısında konuştu.
1878 Osmanlı-Rus Harbi’nden sonra Osmanlı İmparatorluğu’nun askeri alanda yaşanan sağlık sorunlarını gördüğünü belirten Kabukcuoğlu, “Bunun için Macaristan’dan, Avusturya’dan, İngiltere’den hekim getirilmiştir. Gelin görün ki, 200 yıl sonra Türkiye Cumhuriyeti’nde, Türkiye Cumhuriyeti yönetimi, askeriyesinin sağlık sistemini iptal etmiştir. Bununla da kalınmamış “Doktorlar giderse gitsin”e gelinmiştir. Sözüm ona bu bir devlet aklıdır.” dedi.
Kabukcuoğlu, 1915-1918 yılları arasında, 3’üncü ordu bölgesinde hastalıklardan 109 bin kişinin hayatını kaybettiğini, cephede şehit düşenlerin sayısının ise 9 bin olduğuna dikkat çekti.
13 Ağustos 2022 tarihinde, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Sağlık Bakanlığı’na devredilen askeri hastanelerin, tekrar Milli Savunma Bakanlığı’na devredilmesine dair “Bu konuda taleplerimiz, isteklerimiz ve ihtiyaçlarımız var. Sayın Cumhurbaşkanı çözüm bulunması için direktiflerde bulundu. Sağlık Bakanı da ‘konuya sıcak bakıyor’” dediğini hatırlatan Kabukcuoğlu şöyle devam etti:
“Şunu üzüntüyle belirtmeliyim ki, askerî hastanelerin kapatılması bir FETÖ projesi veya en azından ona hizmettir. Zararın neresinden dönerseniz kârdır. Askerî hastanelerin tez elden açılması gerekir. Türk ordusunun sağlık sorunu çok ciddidir, bunun behemehâl çözülmesi gerekir.”
Milli Savunma Bakanlığı’na devri konuşulan askeri hastanelerin, aradan geçen 6 yıldan sonra hastane vasfını yitirdiğini kaydeden Kabukcuoğlu, “Devir sonrası 33 hastanenin 7 tanesi müstakil kimlikli hastaneye, diğer 26 tanesi Sağlık Bakanlığı’na ya da tıp fakültelerine bağlanmıştır. Genelkurmay Başkanlığı’ndan devralınan 33 hastanenin ancak 6’sının bugün iadesi söz konusu olabilir. Diğerleri hastane vasfını kaybetmiştir. Şehir hastanesindeki bir yatağın 400 bin dolara mal olduğunu hesap ederseniz, Milli Savunma Bakanlığı’na bağlı 5500-6000 arasındaki yatakların maliyetini hesap etmek rakamların çok üzerinde büyük bir servettir. Bunca milli servet yok edildi” şeklinde konuştu.
Türkiye’de 2016’dan bu yana askeri sağlık sistemi olmadığını; Avusturya’da 34 bin asker için 3 asker hastanesi, Almanya’da 185 bin asker için 5 asker hastanesi, Fransa’da ise 278 bin 715 asker için 8 asker hastanesi bulunduğunu dile getiren Kabukcuoğlu, “Ülkelerin hastane gemileri var, hastane uçakları var, bizde bir kara hastanesi bile yok” dedi.
Kabukcuoğlu şunları ekledi:
“Askeri sağlık kuruluşları, yalnız bir hastane değildi. Kendi hekimini uzmanını akademisyenini, hemşiresini teknisyenini yetiştiren bir kompleksti. Bir hınçla hepsi yok edildi. Var olan bir yapı yok edildi. Yalnız binalar, alet-edevat değil, entellektüel yapı da yok edildi. Şimdilerde sağlıkla ilgili her türlü elemana ihtiyacımız var.
Askeri hekimlik özel bir hekimliktir. Tecrübe ister. Cephedeki askerin veya kışladaki askerin talep ve beklentilerini, yanındaki hekim bilir. Kışlada veya savaşta olan askerin gözü geride kalmamalı. Ailesini merak etmemelidir. Devlet yeniden oluşturacağı askeri hastanelerle, askerlerin önemli bir eksikliğini gidermiş olacaktır.
Hükümet tez elden aklını başına toplamalı. Askeri sağlık kurumlarını oluşturmalıdır. Her bir şehidimize, her bir gazimize, hasılı her bir memleket evladına borcumuz var. Hükümet açtığı hendeği kapatmalı manevi borçlarını ödemelidir. Hükümet askeri hastanelerin yeniden oluşturulması için imkânsızlıkların arkasına sığınmamalı, gereğini yerine getirmelidir.
Bir yanıt yazın