BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş: Muhafazakar Muhafazakar Değil, Atatürkçü Atatürkçü Değil.
BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, Düzce’de partisinin il teşkilatı yöneticileriyle bir araya geldi. Baş, burada şu açıklamaları yaptı:
“SOSYAL OLARAK SAATLİ BOMBA GİBİYİZ”
“Türkiye esasında çok ciddi bir kırılma noktasının eşiğinde. Hepimiz bunu görüyor ve gözlemliyoruz. Kültürel olarak ciddi bir yozlaşma ile karşı karşıyayız, sosyal olarak saatli bomba gibiyiz. Her an her yerde bir kavganın içinde kendimizi bulabiliriz. Toplum bölünmenin eşiğinde, ciddi anlamda kavgaya meyilli ve birbiriyle geçinemeyen bir hal almaya başladık. Bizi bu noktaya getiren aslında siyasetin ta kendisi.
“TÜRKİYE’DE ATATÜRKÇÜYÜM DİYENLERİN ATATÜRK’LE İLGİSİNİN OLMADIĞI HEPİMİZ GÖRDÜK”
Türkiye’de içi boşaltılmış ideolojiler, içi boşaltılmış söylemler, içi boşaltılmış kadrolar sanki o ideolojilerin sahipleriymiş gibi toplumu hala kandırmanın peşinde. Türkiye’de milliyetçiyim diyenlerin aslında emperyalist olduğu anti milliyetçi olduğu, Türkiye’de Atatürkçüyüm diyenlerin Atatürk’le ilgisinin olmadığı, Türkiye’de ‘muhafazakarız, Müslümanız’ diyenlerin de dinle diyanetle alakasının olmadığını hepimiz gördük, yaşadık ve yaşıyoruz. Dolayısıyla Türkiye’nin aslında kurtuluşu için bir şeye ihtiyacı var, neye ihtiyacı var? Gerçekten Atatürkçü, gerçekten milliyetçi, gerçekten cumhuriyetçi ve gerçek anlamda dinine bağlı olan insanlar tarafından yönetilmesi, yönlendirilmesi gerektiği zaruri olarak karşımıza çıktı. Dolayısıyla bugün Türkiye’de bu vasıfları taşıyan, bunları yapacak inanın Bağımsız Türkiye Partisi’nin dışında bir irade, bir kadro ne yazık ki yok.
“TOPRAKLAR SATILIYOR PARAYLA VATANDAŞLIKLAR VERİLİYOR”
İktidarı biliyoruz zaten, 20 yıldan beri sata sata bize ülkede güya bir zenginlik üretiliyormuş gibi bir hikaye okudular. Biz de 20 yıldan beri, ‘Bunu satarak yapıyorlar, bunun hiçbir anlamı yok, bunların faturasını ödeyeceğiz’ dedik. Günün sonunda geldik, seçim oldu. Nasıl zamlarla nasıl vergilerle, nasıl enflasyonla karşı karşıyayız görüyorsunuz. Şimdi geziyorlar, Körfez ülkelerine, Avrupa ülkelerine, Amerika’ya gidiyorlar, para arıyorlar. Nasıl para alıyorlar, ‘biraz daha ne satarız’ diye para arıyorlar, ‘elimizde ne kaldıysa onu satalım’ diye para arıyorlar. Bu işin sonu nedir, bugün de hala yapılıyor, toprak satmak. Topraklar satılıyor, bunun karşılığında vatandaşlıklar veriliyor. Bugün Filistin’in yaşadığının sebebi, topraklarını İsraillilere satmasıydı. Topraklarını sattı, sattı, sattı, sattı koca bir ülke yok oldu ve bugün Filistin insanı, kendi toprakları üzerinde yaşayamaz hale geldi, zulüm görüyorlar. Bütün dünya, biz de dahil Filistin’e acıyarak bakıyoruz. Dolayısıyla bunlar başımıza gelebilir.
Bir yanıt yazın