Gündem/ 30 Temmuz 2024 / METİN KURT / 114 kez okundu

Yaldır’dan Sokak Hayvanları Kanun Teklifine Eleştiri

İYİ Parti Aksaray Milletvekili Turan Yaldır’dan Sokak Hayvanları Kanun Teklifine Eleştiri

İYİ Parti Aksaray Milletvekili Turan Yaldır, TBMM Genel Kurulunda yaptığı konuşmada, hükümetin sunduğu Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin yetersiz olduğunu belirtti. Yaldır, sokak hayvanları sorununu çözmek için insancıl ve bilimsel yöntemler gerektiğini vurguladı.

Yaldır, sokak hayvanları sorununu yok saymadıklarını ve çözümün toplama, kısırlaştırma, aşılama ve koruma yöntemleriyle mümkün olduğunu ifade etti. Mevcut barınakların yetersiz olduğunu belirterek, barınakların kapasitesinin artırılması ve altyapılarının güçlendirilmesi gerektiğini söyledi.

Ötenazi uygulamasının dolaylı olarak devam ettirilmesine karşı çıkan Yaldır, bu tür kararların yetkin bir kurul tarafından alınması gerektiğini savundu. Sokak hayvanlarının korunmasının toplumsal bir sorun olduğunu ve bu sorunun çözümünde hükümet, belediyeler, STK’lar ve hayvan severlerin birlikte çalışması gerektiğini belirtti.

Yaldır, kanun teklifinin eksik ve yetersiz olduğunu belirterek, teklifin Ekim ayında uzmanların katılımıyla yeniden görüşülmesi gerektiğini söyledi.

Yaldır’ın TBMM konuşmasının tamamı:

“Sayın Başkan, Değerli milletvekilleri, İYİ Parti grubum adına söz almış bulunuyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

TBMM Tarım, Orman ve Köy işleri Komisyonu’nda 17 Temmuz’da başlayıp 23 Temmuzda tamamlanan ve toplamda 43 saat süren komisyon görüşmelerinde  İYİ Parti grubu olarak 17 maddelik kanun teklifinin 9 maddesine muhalefet şerhinde bulunup, ilgili önergelerimizi sunduk.

Bu kanun teklifi, başta benim gibi konuyla ilgili uzmanlığı, yetkinliği ve bilgisi olmayan bir çok komisyon üyesi milletvekili tarafından oylanarak genel kurula geldi.

Öncelikle belirtmek istiyorum ki, İYİ Parti olarak ülkemizde özellikle son yıllarda baş gösteren Sokak Hayvanları problemini görmezden gelmiyoruz. Çözümün hükümetin sunduğu ve görüşmekte olduğumuz bu kanun teklifinde olmadığını görüyoruz.

Yakınlarını köpek saldırısı sonucunda kaybeden ailelerin acılarını görmezden, feryatlarını duymazdan gelemeyiz. Sokaklarda çeteleşmiş başıboş saldırgan köpeklerin yarattığı tehlikeyi yok sayamayız. Tüm bu gercekler ülkemizde bir sokak hayvanları sorunu olduğunu göstermektedir.

20 küsür yıldır yönetmekte olduğu ülkemizde sorunun bu noktaya geleceğini göremeyen iktidarın, Eski Milli Eğitim Bakanlarından Emrullah Efendi’nin “Şu mektepler olmasaydı, ben bu maarifi ne güzel idare ederdim.” sözünde olduğu gibi sokak köpeklerini ötenazi gibi yöntemlerle yok ederek sorunu yönetmeye çalışmasını doğru bulmuyoruz.

Biz ise İYİ Parti olarak Öldürme! Yaşa ve yaşat diyoruz.

Topla, kısırlaştır, aşıla ve koru! diyoruz.

Milletimizin kucağına atılan kutuplaştırma bombası yani sokak hayvanlarına yönelik kanun teklifine dair tutumumuz bellidir.

Ne çocuklarımızın can güvenliğini; ne de hayvan sevgimizi beceriksizliğe ve öngörüsüzlüğe terk edecek değiliz!

Bu sorunu çözebilmek için, merkezî hükümet ile yerel yönetimler; sivil toplum ve gönüllüler arasında koordinasyon ve işbirliği olmalıdır.

Ülkemizde halihazırda sadece 322 barınak vardır ve bu barınaklar 106 bin hayvan barınma kapasitesine sahiptir. Barınakların birçoğunun şartları hayvan refahı ve sağlığı için yetersizdir.

Mevcut barınakların kapasitesi artırılmalı ve can dostlarımızın refahı ve huzuru için altyapıları güçlendirilmelidir. Bununla birlikte mevcut ve yeni yapılacak olan barınaklarda, hayvanseverlerin gönüllülük esasına göre çalışabilmelerinin önü açılmalıdır. Bu barınaklar aynı zamanda veterinerlik hizmetlerinin ve geçici süreli evcil hayvanlar için pansiyon amaçlı hayvan konaklama imkanının olduğu toplum ile iç içe geçmiş sosyal tesisler şeklinde olmalıdır.

Bununla birlikte, evcil hayvan ticaretinin yasaklanması

Hayvan takip sistemlerinin kurulması,

sahipli hayvanların sokağa bırakılmaması için caydırıcı önlemlerin alınması

eğitim müfredatlarında çocuklarımıza hayvan sevgisi ve hayvan hakları eğitimlerine yer verilmesi gibi yöntemlerin uygulamaya geçmesi gerektiğini savunuyoruz.

Sokaklarımızda yaşam mücadelesi veren binlerce kedi ve köpek, bizlerin ilgisine, merhametine ve yardımına muhtaç durumdadır. Bu canlılar, insanlığın en sadık dostları, en yakın arkadaşları olmuştur. Ancak ne yazık ki, pek çoğu açlık, hastalık ve kötü muamele ile karşı karşıya kalmaktadır. Bu durum, sadece hayvanların değil, toplumun da bir sorunudur. Sokak hayvanlarının sayısının kontrolsüz şekilde artması, hem hayvanların yaşam kalitesini düşürmekte hem de halk sağlığı açısından riskler yaratmaktadır.

Dünya genelinde bu sorunu çözmek için başarılı örnekler mevcuttur. Örneğin, Hollanda’da kapsamlı kısırlaştırma programları, hayvan sahiplendirme teşvikleri ve sıkı hayvan hakları yasaları sayesinde sokak hayvanı sorunu neredeyse tamamen çözülmüştür. Almanya’da, hayvan barınakları ve hayvan hakları koruma dernekleri, hayvanların refahını ön planda tutarak sokak hayvanı sayısını minimize etmiştir.

Biz de Türkiye olarak, sokak hayvanları sorununu çözmek için benzer adımlar atabiliriz. Öncelikle, kısırlaştırma ve aşılama programlarını yaygınlaştırarak, sokak hayvanlarının sağlıklı bir şekilde yaşamalarını sağlayabiliriz. Hayvan barınaklarının sayısını ve kalitesini artırarak, hayvanların geçici değil, kalıcı yuvalara kavuşmalarını desteklemeliyiz.

Unutmayalım ki, bir toplumun medeniyet seviyesi, o toplumun hayvanlara ve doğaya gösterdiği saygı ile ölçülür. Hayvanlara karşı duyarlılığımızı artırarak, hem onların hem de bizim daha mutlu ve sağlıklı bir dünyada yaşamamızı sağlayabiliriz.

Kıymetli Milletvekilleri

  1. maddeye özellikle vurgu yapmak istiyorum. Görüşmekte olduğumuz kanun teklifinden ötenazi uygulamasının kaldırıldığı iddia edilse de, bu uygulama sadece gizlenmiş durumda. Dolaylı olarak ötenazi halen yasalarımızda varlığını sürdürüyor.

Kısırlaştırma, eğitim, sahiplendirme ve rehabilitasyon gibi insancıl yöntemler, sahipsiz hayvanlar için en ideal uygulamalardır.

Komisyon görüşmelerinde yasa tasarısından ötanazi ifadesi çıkartılmış olsa da, Veterinerlik Hizmetleri Kanunu’nun 9’uncu Maddesi’nin 3. Fıkrası’na atıf yapılarak ötenazi uygulamasının geçerliliğinin devam ettirilmesi amaçlanmaktadır.

Zorunlu hallerde bir ötenazi uygulanması gerekiyorsa bu tek bir veterinerin kararı ile değil, kurulacak olan yetkin bir kurul kararıyla uygulanmalıdır.

Bu konuyu sadece belediyelerin sorumluluğuna ve insiyatifine bırakmanın da doğru olmadığını savunuyoruz. Sokak hayvanlarının korunması, toplumsal bir sorundur ve bu sorunun çözümünde başta hükümet olmak üzere, belediyeler, STK’lar ve hayvanseverler birlikte çalışmalıdır.

İYİ Parti olarak, sokak hayvanlarının geleceğini önemsiyoruz. Bu konu, siyaset üstü bir meseledir ve sokak hayvanlarını istismar ederek siyasi rant elde etmeye çalışmanın da sokak hayvanlarını bahane ederek ülkenin ekonomik kriz gibi asıl gündemlerini gizlemeye çalışmanın da kimseye faydası olmayacaktır.

Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi eksik ve aynı zamanda mevcut sorunları çözebilecek yeterlilikte değildir. Az önce dile getirdiğim gerekçeler doğrultusunda bu kanun teklifine karşı olduğumuzu belirtmek istiyorum.

Kanunun oldu bittiye getirilmeden, genel kurul görüşmelerinden çekilerek Ekim ayı sonrasında ilgili komisyonlarda konunun uzmanlarının fiziken ve fikren katılımlarıyla etraflıca görüşülmesi gerektiğini savunuyoruz.

Teşekkür ediyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.”

Henüz yorum yapılmadı...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Haberler

Yazarlar

Dünya